romalogo

Roma Meydanı, İtalya Kültür ve Sanat Dergisi’ne hoş geldiniz… 

Biz kimiz? 

İtalya’dan haberler üzerine İngilizce ve İtalyanca dilinde yayın yapan dijital Vita gazete’nin kardeşiyiz… 

Yaklaşık üç yıl önce sanat, kültür, tarih ve siyaset yolculuğuna Vita gazete ile birlikte başlamıştık. Ancak görülen lüzum üzerine Türkçe dilindeki yolculuğumuza ara vermiştik… 

Okuyucularımızdan gelen “kültür ve sanat” içerikli talepler üzerine bu yolculuğa devam etme kararı aldık… 

Gönüllü arkadaşlarımız, akademisyenler ve sanat tarihçileri tarafından hazırlanan ücretsiz, aylık dergimizde sadece İtalya kültürü, tarihi ve sanatını içeren yazılara yer vereceğiz… 

Bu bağlamda yeni bilgiler ve keşiflerle mutlu olanlarla birlikte Leonardo da Vinci’den Bernini’ye, Michelangelo’dan Raphael’e kadar geniş bir yelpazede yer alan sanatçıları daha yakından tanıyacağız,  eserlerindeki motivasyonları-gizemleri çözeceğiz… 

Her aylık sayımızda İtalya’nın sanatı ve kültürü eşliğinde birbirinden güzel köylerini, Ortaçağ kasabalarını, şehirlerini ve adalarını da keşfedeceğiz. Keşfetmekle kalmayacak, gittiğimiz duraklarda Made in Italy felsefesiyle çalışan sektörleri ve ürünlerini tanıyacağız. Ekonomisinden mutfağına, festivallerden yerel dans kültürüne kadar uzanan bilgi temelli keyifli yolculuklara imza atacağız… 

Bu yolculuğumuzu doğal olarak İtalya ile sınırlamayacağız. Tarihsel süreç içinde Roma İmparatorluğu ile üç kıtaya yayılan kültürün bıraktığı izlerin peşine düşeceğiz. Bu bağlamda bir ay İtalya’da iken bir başka gün İstanbul ya da İznik sınırlarında dolaşacağız… Veya bir başka ay İspanya’ya ve Fransa’ya doğru yola çıkacağız… 

“Bu kadar geniş sınırlara sahip bir medeniyet için neden Roma Meydanı ismi?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim…

Omnibus viis Romam pervenitu - Bütün yollar Roma'ya çıkar! 

Ama önce Meydan’ın tarihsel gelişimine bir göz atalım. Kökeni Antik Yunan dönemine kadar giden Meydan, “şehrin kalbi-şehrin buluşma noktası- oturma odası” olma özelliğini bugüne kadar hiç kaybetmedi. Her dönemde kentin kimliğini yansıtan en önemli gösterge oldu… 

Antik Yunan ve Roma döneminde meydanlar

Antik Yunan döneminde -toplanma yeri, şehrin merkezi anlamında- "Agora” ismiyle anılan Meydan, Antik Roma döneminde Forum olarak adlandırıldı. Her iki kültürde de halk buralarda toplanıyor, dostlarıyla buluşuyor, eğleniyor, alışverişini yapıyor ve sonra evine dönüyordu. Ticari, ekonomik ve politik faaliyetler burada yürütülüyordu. Antik Roma döneminde meydan biçimsel olarak değişti. Roma kültür ve sanatına özgü büyük anıtlar, heykeller ve gösterişli binalar meydanlarda yer almaya başladı…

Ortaçağ döneminde meydanlar

Ortaçağ döneminde toplum dışa kapanıyor ama toplumun buluştuğu meydanın işlevselliği değişmiyordu. Roma uygarlığının çöküş sürecinde, insanlar ya manastırlara ya da kırsal alanlarda kendi egemenliklerini kurmuş, su hendekleri, şatoları ve duvarlarıyla kendilerini güvence altına almış beylere sığınmışlardı. Bu yeni toplumsal düzene meydanlar da ayak uydurmuştu. Artık kıvrımlı dar sokakların açıldığı yerlerde, genellikle katedrallerin çevresinde meydanlar ve pazarlar oluşuyordu.  Antik çağlarda halk toplantılarına sahne olan agora ve forumla başlayan geniş yaya alanları, Orta Çağ'da izole edilmiş meydanlarda devam ediyordu...

Rönesans dönemi meydanları

Rönesans döneminin meydanları ise, yöneticilerin egemenliğini yansıtacak şekilde genellikle sarayların, kiliselerin ve yönetim binalarının önünde ya da yolların kesiştiği yerde konumlanıyor, ama mutlaka kentin mimarisiyle birlikte ele alınıyor, düzenleniyordu. Birbirini dik kesen sokak ve caddeler, kare, dikdörtgen ya da simetrik görkemli boşluklarla buluşuyor; bütün yollar meydanlara ulaşmaya başlıyordu...

roma2

Meydan böyle… Meydanlara ulaşan yollar için de yine  Roma’ya yöneliyoruz. Antik Romalıların yaptıkları yaklaşık 120.000 km'lik yol ağının, Roma'dan başlayıp İngiltere'ye, Batı Avrupa'nın tamamına, Kuzey Avrupa'da İsviçre'ye, Doğu'da İran'a kadar ulaştığını biliyoruz. 

İşte üç kıtaya hâkim bir medeniyetin sanat, kültür ve tarih pırıltılarıyla döşenmiş yollarının bizim meydana da ulaşması, insanların sınırları geniş bir alanda öğrenerek, keşfederek hoşça vakit geçirmesi, ve en önemlisi anları anılarla doldurma fikrinden Roma Meydanı doğdu.

İlk sayımızı, hayat felsefesi ve yaşam tarzıyla tüm dünyaya örnek sade ve mütevazi bir insana, barış ve insanlık düşkünü bir hümaniste, yani 21 Nisan 2025 tarihinde Vatikan’da  hayatını kaybeden Papa Francis'e ayırdık. Onun kaybıyla Vatikan’da başlayan gelenekselleşmiş ritüel ve törenlere yer verdik…

İsteyen herkesi bütün yolların çıktığı, oturma odamız, buluşma noktamız Roma Meydanı’na bekliyoruz…  Paylaşırken çoğalmak için... Öğrenirken eğlenmek için... Anları doldurmak için… 

Ayfer Selamoğlu…